-1BeğenmedimŞikayet

Yukarıdaki sözler, Sprott Asset Management şirketinin baş yatırım stratejisti olan John Embry'ye ait. Embry, altın fiyatının şu sıralar gerçek değerinin çok altında olduğunu ve Hindistan piyasasının bunu bir fırsat olarak değerlendireceğini düşünüyor.

Embry, altınla ilgili şu yorumu yapıyor: “Sanırım altınla ilgili bu kadar iyimser olduğum görülmemiştir. Yaz aylarının sakin geçeceğini düşünüyordum ama hareketlilik Ağustos sona ermeden başladı. Sonbahar aylarının muhteşem olacağını düşünüyorum. 2014'ün ilk aylarında tüm zamanların zirvesini (1. 923 dolar ) zorlarsak şaşırmam. ”

Hindistan'a dönecek olursak Embry, Hint halkının altına yüksek miktarda talep gösterdiğini ama hükûmetin ithalatı kısmak için elinden geleni yaptığını bildiriyor. Embry'nin görüşü, Hindistan'ın “anti- altın” tavrının “içten” olmadığı, ABD tarafından hükûmete dikte edildiği yönünde. Büyük ihtimalle, üstü örtülü bir takım iltimaslar karşılığında ülke yönetimi altın talebini kısmak için ellerinden geleni yapmayı vaadettiler. Ancak görünüşe bakılırsa pek de başarılı olamıyorlar.

Embry'ye göre, altın Hint halkının “DNA'sına kazınmış durumda. ” Yani Hintliler'in altın almasını engellemek imkansız. Yasak koyulsa dahi, altını n ülkeye yasadışı yollarla girmeye devam edeceği kesin. Zaten mevcut durumda ülkedeki altın kaçakçılığı tavan yapmış durumda.

Embry'nin odaklandığı diğer ülke, Çin, çünkü görüşüne göre ülke eninde sonunda para birimini altına endeksli hale getirecek: “Tahminim, Çin'in resmi olarak açıklanan rakamlardan çok daha fazla altına sahip olduğu yönünde. Bir gün gerçek rakamı açıklayacaklar, ama henüz değil. ”

Embry'nin dikkat çektiği bir diğer konu, fiziksel ve kağıt altın piyasalarında görülen ayrışma. Uzman, bu ayrışmanın devam edeceğini ve hızlanacağını düşünüyor. Embry, fiziksel altın sahibi olmanın giderek daha önemli hale geldiğini ifade ediyor, çünkü düynadaki borç oranları astronomik seviyelere ulaşmış durumda. Borçtan oluşan bu “kağıttan kule”nin yıkılmaması için de sürekli daha fazla krediye ihtiyaç var.

Tabii bunun sonsuza kadar böyle devam etmesi mümkün değil. Kredi fazlasının sistemden atılması için iki yol var: Ya Büyük Buhran'da olduğu gibi, sert bir deflasyon süreci, ya da hiperenflasyon. Embry'ye göre kimse birinci seçeneği düşünmüyor. Çünkü deflasyon halkın büyük kesimi için çok sancılı oluyor ve politik istikrarsızlık kaçınılmaz oluyor.

Altın fiyatına dönecek olursak, aslından hem deflasyon hem hiperenflasyon altın fiyatı açısından olumlu, ancak genel algı enflasyonist ortamlarda altın fiyatının daha fazla yükseldiği yönünde.

Gerçekte nihai para birimi olarak altın, diğer tüm (kağıt) paralardan ve finansal varlıklardan üstün. Hem deflasyon hem de enflasyon bu kağıt varlıkların giderek değersizleşmesi anlamına geldiğinden, halk altına yöneliyor.

Embry'ye göre bazen altının nihai para birimi olduğunu unutup, kağıt varlıklara yönelebiliyoruz. Ama altın sonunda gerçek para olduğunu daima hatırlatıyor.

1BeğenmedimŞikayet

altın uzun vadede kazandırır, bence birileri altını n düşmesinin degil, yükselmesinin önüne geçiyor gibi sanki vatandaştaki altını toplamak için