2BeğenmedimŞikayet

profilimde bulabilrsin

0BeğenmedimŞikayet

nsdaki düsş seni yanıltmasın gümüş yine 1800 üstüne atarbir iki saate onsda toparlanır1200

0BeğenmedimŞikayet

arkadaşlar az önce osmanlı devletinin son 30 yılındaki ekonomik durumu ve lozan anlaşmasını paylaştım umarım okursunuz. tarihini bilmeyen afaki nutuklar atar yada atanlara inanır

0BeğenmedimŞikayet

önder birazdan inceleyeceğim akşam net rakamları söylerim

1BeğenmedimŞikayet

hocam dün akşam gayet net rakamlar verdim eğer almış olsaydınız şimdi keyif kahvesi içecektiniz. dolar da değişiklik yok. bu gece sabaha kadar biraz düşer yarın yeniden yükselir. gümüşte onstaki oynama seni yanıştmasın yine 1800 lü seviyelere gelecektir gece izleyip ona göre alım yapacağız

0BeğenmedimŞikayet

osmanlı deletinin borçlarının ödenmesi amacı ile kurulan Düyun- ı Umumiye İdaresi'nden Reji Şirketi'ne devredilen Osmanlı tütünleri idaresi yabancı sermayeye dayalı ilginç bir özelleştirme modeli olarak yorumlanır. Kurucu yabancı sermaye kaynakları Avusturya, Almanya, İngiltere ve Fransa (Osmanlı Bankası) kökenli olup, her biri Rothschild Ailesi'nin sahip ya da ortak olduğu gruplardır.

Tütün üreticilerinin Reji'den ruhsat alması, ve ürünlerini yalnızca Reji'ye satması şart koşulur. Başka alıcı bulamayan üretici, tütünü değerinden çok ucuza satmak zorunda kalır. Kaçak üretim ve satış yaygınlaşır. Reji İdaresi kendi memur ve silahlı kolcuları vasıtasıyla vergi toplamaya başladı ve toplanan bu vergiler Osmanlının borcundan düşülmeye başlandı. Reji, tam bağımsız olarak çalışıyordu. Osmanlı Devleti müdahale edemiyordu. Bu kurumda çalışanlara çok yüksek maaşlar veriliyordu. Reji, kaçakçılarla savaşmak için devletin kolluk kuvvetlerine güvenmemiş, kendi güvenlik gücünü oluşturmuştu.

Osmanlı Üreticisi ürettiği tüm tütün, tuz ve alkol'ü Rejinin belirlediği fiyattan Reji idaresine vermek zorundaydı. Köylü, Rejiden izinsiz kendi içecegi tütünü dahi saklayamazdı. Köylü, kendi içecegi tütünü önce Rejiye 3 kuruşa verir sonra 10 kuruşa geri alırdı.. Bir köyden başka bir köye izinsiz tütün ve tuz taşımanın cezası çok ağırdı. Rejinin kendi silahlı korucuları ve bunların VUR yetkisi vardı. Tütün kaçakçılığını önleme üzere kurulan Reji kolluk kuvvetleri, Anadolu'da yaklaşık 9. 000 kişiyi öldürmüş(bazı kaynaklara göre 20. 000 kişi) ve Osmanlı Devleti sadece seyretmek durumunda kalmıştır. (Doğan Avcıoğlu, Türkiye'nin Düzeni: Dün- Bugün- Yarın, 1968, S. 65- 67)

1911 yılında Reji Şirketi'nin kaldırılması ve 7 yıl süre ile bir “Devlet İnhisarı”‘nın kurulması kararlaştırılır ve 1912 yılında bir “Tütün Tekeli” kanun tasarısı hazırlanır. Ancak Trablusgarp Savaşı ve Balkan Savaşları'nın başlaması ile ve bunun yarattığı mali zorluklar nedeni ile Reji İdaresinin Osmanlı Devletine 1 milyon 500 bin Osmanlı Lirası borç vermesi koşulu ile şirket ayrıcalıkları 1914'ten başlayarak 15 yıl daha uzatılır.

Düyun- u Umumiye idaresine rağmen, dış borçlar azalacağı yerde daha da artmıştı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, gelir kaynaklarının kontrolünün tamamen yabancıların elinde olmasıdır. 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanıyla milli bir sanayi ve ekonomi anlayışı yoluna gidilmek istenmiş, ancak sonuç alınamamıştır.

II. Meşrutiyet sonrası, Osmanlı Devleti'nin Batı ülkelerince paylaşıldığını gören Rusya da panslavist politikalara hız vermiştir. 1911 Trablusgarp, I. ve II. Balkan Savaşları (1912- 13) başlamıştır. 1912'deki Londra Konferansında, Osmanlı Devleti, Midye- enez çizgisinin batısında kalan toprakları kaybetti ve Bozcaada ve Gökçeada dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a verildi.

Kapitalist ülkelerin kendi aralarındaki sömürgecilik kavgası nihayet 1914 yılında büyük bir çatışmaya dönerek 1. Dünya Savaşı'na neden oldu.

1914 yılında başlayan birinci Dünya Savaşı'nın sebep olduğu ekonomik tahribat 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması'yla Osmanlı Devleti'nin sonunu getirmiştir.

26 Şubat 1925'te Tütün Rejisi lağvedildi. 1 Mart 1925'te Tütün Rejisi Fransızlardan devletçe satın alındı ve tüm hak ve yükümlülükleri devlete devredildi. 26. 11. 1925 tarih ve 558 sayılı Tütün İdare- i Murakatesi ve Sigara Kağıdı İnhisarı Hakkında Kanun yürürlüğe girdi. 1930 yılında, 1701 sayılı Tütün İnhisarı Kanunu çıkarıldı.

1901- 23 dış borçlar

Yukarıdaki tabloda ise Osmanlı Devleti'nin 1903- 1923 döneminde yapılan borçlanmaların önceki dönem borçlanmalarıyla aynı sebeplere dayandığı, hatta önceki borçlanmaların mali sıkıntılara yol açması ve yükün ağırlaşması nedeniyle tekrar tekrar borçlanma yoluna gidildiği görülür.

15- 18 yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu dünyanın en gelişmiş ülkesiydi. Ekonomik yapı genelde tarıma dayalı olmakla beraber, gemi yapımı, çinicilik, dokumacılık, el sanatları çok ileriydi. Ancak maalesef Osmanlı Devleti, 18. yy ikinci yarısında Avrupa'da başlayan sanayileşme devrimine uyum sağlayamadı.

1838'e kadar yine de direnen bir Osmanlı ekonomisi görmekteydik. Dış ticaret fazlası veriliyor, yasal düzenlemelerle ucuz ithal ürünlerin Osmanlı pazarını istila etmesinin önüne geçiliyordu. Ancak, başta 1838 İngiliz Ticaret Anlaşması olmak üzere, yapılan ticaret anlaşmaları (ki, bunlara ticaret antlaşması yerine imtiyaz sözleşmesi demek daha doğru olur) yerli sanayinin tükenmesine, dış ticaret açığı ve ardından vergi gelirlerindeki kayıplarla iç borçlanmaya yol açmış, tıkanılan noktada ise iç borç yüküne bir de dış borç eklenmiştir.

Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar, azınlıklar ülkenin belli başlı gelir kaynaklarını ellerinde tuttular. 1914 yılında, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yatırılmış olan sermayenin yüzde 85'i, İstanbul'daki esham ve kambiyo borsasındaki alıcı simsarların yüzde 95'i gayri Müslim'di. (Stefanos Yerasimos, Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye, 1977)

1839- 1867 döneminde Fransızlara ait 19, 1867- 1895 arasında Amerikalılara ait 435, 1867- 1914 yılları arasında, Avusturyalılara, Almanlara ve İngilizlere ait yüzlerce yabancı okul açıldı. Bu okullarda, çoğu Ermeni ve Rum olmak üzere 40 binin üzerinde öğrenci okuyordu. Bu örgütlenmenin sonucu, Ermeni ve Rumlar, devlet kademelerinin en üstlerine kadar çıktılar. Bakanlık görevlerinde bulundular. Yetkilerini yabancı ülkelerin hizmetinde kullanarak tam bir ihanet örneği sergilediler. Trablusgarb Savaşı'ndan sonra, İtalya ile bir anlaşmaya varılmak üzere çalışıldığı sırada, Hariciye Nazırı Noradongiyan Efendi'nin, İtalyanlara, “Durumumuz fenadır. Ne isterseniz vermeye mecburuz. Fırsatı kaçırmayın, istediklerinizde ısrar edin. ” tavsiyesinde bulunması ibret vericidir. (Doğan Avcıoğlu, Türkiye'nin Düzeni, 1974)

Osmanlı coğrafyasını kendilerine mükemmel bir tüketim ve hammadde pazarı olarak gören Avrupa devletleri, bir yandan olağanüstü ayrıcalıklarla mallarını satarlarken, öte yandan ulaştırma, endüstri, madencilik, bankacılık, kamu hizmetleri ve tarım alanlarına yatırımlar yaparak, Osmanlı'nın gelir getiren tüm zenginliklerini ele geçirmişlerdir. Sonuçta da limanlar, demiryolları, elektrik, havagazı, su, tütün işletmeleri, çeşitli madenler ve fabrikalar Avrupalı firmaların eline geçmiş ve Osmanlı toprakları açık bir pazar haline gelmiştir.

II. Meşrutiyet'in ilanı ve sonrasında 1913 Teşvik- i Sanayi Kanunu da sanayileşme açısından beklentileri karşılayamamıştır. Çünkü, artık Osmanlı'nın bir proje hayata geçirecek finansal gücü ve siyasal etkinliği kalmamıştır.

Osmanlı içindeki gayrimüslim vatandaşların, diğer vatandaşlara karşı yabancı tüccarlara tanınan ayrıcalıklardan aynen faydalanması neticesinde, 1915 sayımına göre Osmanlı sanayisinde Türkler sermayedar ve işçi olarak %15 paya sahipken, yabancılar (Rum, Ermeni, Yahudi vb) %85'lik bir paya sahipti.

0BeğenmedimŞikayet

kalsın. diğer yarıyla dolar alıp satacaksın

1BeğenmedimŞikayet

evet dostum haklısın

0BeğenmedimŞikayet

bekleyeceksin tabiki

1BeğenmedimŞikayet

ü1803 den aldığın gümüşü neden satmadın peki 1814 ü görmüş 11 pip iyi para

0BeğenmedimŞikayet

selam hilal naılsın

0BeğenmedimŞikayet

dediğimi yaptın yani iyi

0BeğenmedimŞikayet

iyide dün biz gümüş almadık. sabahmı aldın?

0BeğenmedimŞikayet

sedef hanım dolar yarında yükseklerde ve tabi euro da şimdilik değişiklik yok. bugünkü toplantı sonrası piyasayı fonlayacaklar dolar biraz çekilir 20 puan kadar ama tekrar eski haline döner

0BeğenmedimŞikayet

yahu ben sana dün dolar al 3375 e düşecek nlamadım ben? gündüzde yükselecek 3407 den satabilirsin diye yazmadımmı; sen ne yaptın almadınmı pekia

0BeğenmedimŞikayet

şimdilik yön aşağı ancak 1170 onsun Altın a inmesini beklemiyorum

0BeğenmedimŞikayet

dolar endexi yükselince gümüş düştü. ama dolar endexi düştüğünde sert yükseliş yapar gümüş

0BeğenmedimŞikayet

ne yaptın kardeş dolar ı sattınmı*

0BeğenmedimŞikayet

selam herkese