0BeğenmedimŞikayet

Aleykümselam hocam piyasa dengelensede 10.50 den toplasak

0BeğenmedimŞikayet

Hocam kanımca bu sistem iş görür TL'ye güven artar buda dövizi dusurur piyasaya hareket gelir insallah

0BeğenmedimŞikayet

Sa Hocam hoş geldin

0BeğenmedimŞikayet

Sa arkadaşlar sanırım derin düşüş başlayacak her çıkışın bir inişi her inişin bir çıkışı vardır

0BeğenmedimŞikayet

Sa Merhaba! Arkadaşlar sanırım gram 600 gibi düzeltme yapacaktır

0BeğenmedimŞikayet

S. a altin in ailesi cumleten hayırlı günler
Ben bu dusus dalgasını
daha oncede gördüm ve yaşadım
Rahip olayında 7.20 lere çıkan dolar düşüşlerde
6.30 dan aldım ben aldıkça düştü 5.85 ten aldim
Tekrar düştü 5.50 den aldim tekrar düştü
5.25 lerden dipten aldıklarımda oldu ortalama
Düşürmek için güç bela 5.70 5.80 lere
Düşürdüm ortalamayı bi kısa al sat yapiym
Dedim ortalama düşsün die tam tersi oldu
0.13 ortalamanın üstüne koydum:) velhasıl
1 seneden fazla bekledim 7.30 dan sattım
Doğalgaz bulunduğunda düşer dedim tersi
Oldu 8.00 asti alamadim gram aldim 470 ten
Geçen hafta 505 ten çıktım an itibari ile beklemedeyim kendi tecrubemdir uzun vade
Altin kazandırır
Terste kalanlara tavsiyem zararına satış
Yapmayin ne dövizi ne de kiymetli madeni
Sonuçta elinizdeki döviz musvette kağıdı deil
Altin ile gümüşte teneke veya hurda parçası
Deil illaki gördüğü yeri görüp yeni rekorunu
Tazeleyecektir.
Faiz kararını beklemek lazım artırım olursa
7 nin altina düşme ihtimal dahilinde
İndirmez artırım olursa tekrar 8 leri kısa
Zamanda görülür
Hayırlı mutlu sağlıklı
Gunler dilerim
Allah'a emanet olun.

0BeğenmedimŞikayet

Sa piyasalar dünya genelinde asi haberini fiyatlıyor arkadaşlar içerdeki gelişmelerle bi ilgisi yok.

0BeğenmedimŞikayet

Gümüş atta gitti :)

0BeğenmedimŞikayet

Düşüş dahada derinleşecek gibi

0BeğenmedimŞikayet

Sa Altın ve gümüş icin söylenecek tek şey düşen bıçak tutulmaz kanaatimce

0BeğenmedimŞikayet

Cümleten selamın aleyküm gümüş ile ilgilenen arkadaşlar sert düşüş var ne oluyor bilgisi olan varmı?

0BeğenmedimŞikayet

Çok isabetli bir is yapmış olursunuz tebrikler.

1BeğenmedimŞikayet

Okadar detayını bende bilmiyorum bu paylaşım
Uğur Gürses in araştırma yazısıdır

8BeğenmedimŞikayet

70'li yılların alet kutusundan çare ummak

Türkiye 23 Mayıs'ta bayram sabahına, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile uyandı; döviz satışı içeren işlemlere uygulanan vergi oranı binde 2'den, 5 kat artışla yüzde 1'e yükseltilmişti. Ayrıca bankaların ihraç ettiği bir yıldan kısa vadeli finansman bonolarından elde edilen kazançlara uygulanan stopaj oranını da yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıyordu.

Döviz satışına uygulanacak yüzde 1'lik vergi oldukça yüksek. Buna iktisat literatüründe “Tobin vergisi” deniliyor. Bu bir tür sermaye kontrolü ya da kambiyo kontrolü uygulaması. Ancak uygulayıcılar buna “sermaye kontrolü” demiyor. Demeyince, bu kategori içinde sayılmadığını düşünmek saflık.

‘Tobin vergisi' ilk kez, Nobel İktisat Ödülü alan James Tobin tarafından 1971'de Bretton Woods sistemi çöktüğünde, yani dolar ın Altın a, diğer paraların da doların değerine bağlandığı sabit kur rejimi çöküp de paralarda dalgalanma başladığında istikrar sağlanması için 1972'de önerilmişti.

Parada istikrarı hızla rezerv eriten “arka kapıdan” döviz satışı, yabancılara TL yasağı, dövizde kısıtlamalar yaparak elde edeceğini sanan Ankara'nın başvurduğu yeni yol, 70'lerden kalma.

Yani Türkiye geçmişte sabit kur rejimi sırasında binde 1 oranının üzerine çıkmadığı o “Eski Türkiye”de bile baş vurmadığı bir yola girmiş oldu.

Tobin'in önerdiği vergi oranı bile “binde 5 diyelim” dediği seviyede idi.

Ankara'daki ekonomi yönetimi, güven kaybının da tetiklendiği bir süreçte TL'nin faizini de hızla indirip negatif reel faize getirince, TL'yi koruyacak bir dayanak kalmadı. Ankara, TL'yi korumanın yolu olarak başka ülkelerin parasını swapla alarak bilanço makyajı yapmaya, Tobin vergisi gibi 70'lerin modeli vergi getirmeye sarılıyor.

Son dönemde, döviz alanlara uygulanan vergiler, döviz alımında ertesi günü teslimat kuralları, bankalara uygulanan mevzuat dışı “markaj”, giderek tasarrufçu nezdinde tedirginlik yaratan uygulamalar. “Yumuşak” sermaye kontrolü araçları uygulanmaya başlandığında, bireyler ve şirketlerden oluşan ekonomik birimlerin aklına “sert olanı da yolda mı? ” sorusu gelir.

Nitekim 2018 Brunson krizi sonrasında olduğu gibi, Kovid-19 krizinin patlak vermesi sonrasında da döviz hesaplarındaki erimeler dikkat çekiyor. Bu erimelerin de dövizden TL'ye geçme olmadığı anlaşılıyor. Örneğin 2018 Ağustos'unda ve 2020 Mart'ında döviz hesaplarındaki azalışla, Merkez Bankası'nın efektif kasasındaki azalışın paralel olduğu görülüyor.

Ankara'daki siyasetçilerin tasarrufçuları şu ya da bu sebeple tedirgin etmesi sistemden çıkışları besliyor, altın alımlarını destekliyor.

Döviz alanlara yapılan ‘düşmanlaştırma', mali varlıklarını kötü yönetim altında korumak isteyen yurttaş ve kurumları altın tutmaya yöneltiyor.

Sadece Kovid-19'la ilgili sürecin başlaması ile 6 Mart'tan 15 Mayıs'a; döviz hesaplarındaki azalış 10 milyar dolar, altın hesaplarındaki artış ise 4 milyar dolar (60 tona yakın). Toplamda ise döviz cinsi hesaplar 6 milyar dolar azalış gösteriyor. (TCMB verisi)

Sermaye kontrolüne dair adımların getireceği dalgalardan biri de döviz piyasasında “paralel piyasanın” oluşmasıdır. Yurtiçinde eskiden var olan “ayaklı borsa” denilen kayıt dışı döviz alım satımının yeniden canlanması kaçınılmaz. Kaçınılmaz çünkü bankaların birkaç kuruşla kote ettikleri kurlar, yüzde 1 vergi ile 7 kuruşluk ilave maliyet getiriyor. Yani dövizi 6.80'den alırım diyen bir kuruluş 1 kuruş bile kar etmeden 6.80'den satsa 6.8 kuruş vergi ödeyecek. Alana maliyeti de 6.8680 olacak. Dolayısı ile bankaların kendi aralarında yaptıkları işlemlerde vergi uygulanmayacak olsa da nihai müşterilere satışta yaklaşık 7 kuruş ilave maliyet binecek. Bu yüzden alış- satış marjların açılması kaçınılmaz. Bu da piyasayı sığlaştıracak.

Bir başka unsur da içeride olağanüstü yöntemlerle, yüksek vergilerle döviz alımlarının zorlaştırılması, giderek yurtdışında “off shore” piyasa oluşmasını getirecek. İçerideki kur başka, dışarıdaki kur başka olduğunda paranız artık ‘konvertibilitesi yaralı' başka ligdedir.

Tüm bu yanlış yollarla döviz kurunu bastırma çabası, Türkiye'de sisteme döviz girişini de azaltacaktır. Hafif ya da sert sermaye kontrollerinin olduğu yerlerde; ihracatçısından turizmcisine, vatandaşından şirketlerine kadar ekonomik birimler dövizi sisteme sokmadan dışarıda tutma eğilimine girerler. Bu daha da baş ağrıtan bir durum ve süreç yaratır.

Bu adımları attığında sonuçlarının ne olacağını bilmeyen bir danışmanınız, teknik kadronuz, karar vericiniz varsa “başınıza çorap örüyordur”.

0BeğenmedimŞikayet

Hoş geldin epeydir yoktun

1BeğenmedimŞikayet

Aleyna Aleykümselam

1BeğenmedimŞikayet

Konu: #20488277 Grafik detay ve yorumları

Hoş geldiniz sayın karakartal hocam

0BeğenmedimŞikayet

Sa öncelikle bütün Altın in üyelerine hay akşamlar ben 6 yıldır sitedeyim bi dönem uzak kaldım ama son bir seneden fazla baya aktifim ilk yıllar baya al sat yaptım günü birlik kar ettiğimde zarar ettiğimde olmuştur ama sene sonu toplamda yatırımlarımı incelediğimde alıp uzun dönem beklettiklerim her zaman fazla kar yazmıştır son dönemdeki usd yatırımımda bir seneden fazla terste kaldım alttan aldıklarımla biraz ortalama düşürdüm bi kaç kısa al sat yaptım azda olsa kısmi ortalamam biraz daha düştü fakat yanlış bi hamleyle kısa al sattaki karımı tekrar kaybettim şimdi ise şükür kardayım karar verdim kısa al sat işine bulaşmayacağım yatırımlarımı orta ve uzun vadeye göre planlıyorum artık naçizane tecrübem kısa al sat yani fazla işlem fazla zarar verdi az işlem kar yazdı kısacası panikle kar yapayım die yapılan fazla işlem zarar ettirdi hele hele banka kredisiyle borç emanet parayla bu işler zarar verir
EĞRETİ ATA BİNEN TEZ İNER

1BeğenmedimŞikayet

Bu mübarek gecede bu ne iştir ne gidişattır
Allah sonumuzu hayır etsin